Gençlerde Artan Kaygı Bozukluğu ve Gelecek Korkusu

Gelecek Korkusunun Nedenleri

Ekonomik Belirsizlik ve İşsizlik

Üniversite mezunu gençlerin iş bulma konusunda yaşadığı zorluklar, onların

gelecekten duyduğu endişeyi artırıyor. Bu durum aynı zamanda hali hazırda okuyan

gençlerin motivasyonunu da olumsuz etkiliyor. Maddi güvencesizlik, gençleri hem

eğitim hayatlarını hem de kişisel gelişim süreçlerini olumsuz etkiliyor.

Örneğin, günümüzde yüzlerce yeni mezun, uzun süre iş bulamayıp farklı sektörlerde çalışmak

zorunda kalıp kendini başarısız hissediyor ve yoğun bir kaygı yaşıyor.

Sınav Kaygısı ve Akademik Baskı

Eğitim sistemimizin üzerine kurulduğu rekabetçi yapı, gençlerin sınav stresini

artırıyor. Üniversite okumak dışında seçenekleri olmadığını düşünen gençler, iyi bir

üniversite kazanmayı zorunlu ve hayati bir mesele olarak görmeleri, kaygıyı

yükseltiyor.

Örneğin, lise öğrencileri, ailesinin beklentilerini karşılamak için gece geç

saatlere kadar ders çalışabiliyor, fakat sürekli stres altında olduğu için performansı

olumsuz etkileniyor ve kendine olan güvenini kaybedebiliyor.

Toplumsal Beklentiler ve Aile Baskısı

Gençlerin kariyer seçimleri, aile ve toplumun beklentileriyle örtüşmediğinde

büyük bir stres kaynağı olabiliyor. Geleneksel rollerin dışına çıkmak isteyen gençler,

bu süreçte kendilerini baskı altında hissedebiliyor.

Örneğin, sanatla ilgilenmek isteyen bir kişi, ailesinin ''Mühendis olmalısın, sanatla para kazanamazsın'' baskısı nedeniyle kendini çıkmazda buluyor ve mutsuz bir şekilde istemediği bir bölümü okumak zorunda bırakılıyor.

Dijital Dünya ve Karşılaştırma Kültürü

Sosyal medya, gençler arasında başarının ve mutluluğun idealize edilmiş

versiyonlarını sunuyor. Kendi hayatlarını başkalarının ''mükemmel''; hayatlarıyla

kıyaslayan gençler, yetersizlik duygusuna kapılabiliyor.

Örneğin, sosyal medyada arkadaşlarının lüks tatil fotoğraflarını gören kişiler, kendi yaşamının sıkıcı olduğunu düşünüyor ve bu durum onun özgüvenini ve mutluluğunu olumsuz etkiliyor.

Kaygı ile Baş Etme Yöntemleri

Gerçekçi Hedefler Belirlemek

Mükemmeliyetçilik yerine ulaşılabilir hedefler koymak, kaygıyı azaltabilir.

Kendini başkalarıyla değil, kendi gelişimiyle kıyaslamak önemli bir adımdır. Fakat

bunu yaparken de çok sert olmamaya özen göstermeli ve geçmişinizle barış halinde

olmalısınız.

Örneğin, üniversite sınavına hazırlanan bir genç, ''Türkiye birincisi

olmalıyım'' yerine ''Elimden gelenin en iyisini yapmalıyım'' düşüncesini benimseyerek

kaygısını azaltabilir. Küçük ve ulaşılabilir hedefler ve zamanla, büyük resmi

değiştirebilir.

Zihinsel ve Fiziksel Sağlığa Önem Vermek

Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve uyku düzenine dikkat etmek,

kaygıyı yönetmeye yardımcı olabilir. Kendinize iyi gelen egzersiz biçimini bulmak

önemlidir. Yoga yaparak stresini azaltan bir genç, düzenli uyku ve sağlıklı

beslenmenin kaygısını nasıl azalttığını fark ettiğinde daha dengeli bir ruh haline

kavuşabilir.

Destek Aramak ve Profesyonel Yardım Almak

Kaygı bozukluğu ciddi bir sorun haline geldiğinde psikolojik destek almak

önemlidir. Yaşanılan kaygı günlük hayatınızdaki fonksiyonlarınızı ve hareketlerinizi

etkiliyorsa yardım alabilirsiniz. Aile, arkadaşlar veya bir uzmandan destek almak,

kaygıyı yönetmede yardımcı olabilir.

Örneğin, kaygı bozukluğu nedeniyle günlük yaşamını sürdüremeyen bireyler, bir terapiste başvurduktan sonra duygu durumunu daha iyi yönetmeyi öğreniyor ve hayat kalitesini artırabiliyorlar.

Dijital Detoks Uygulamak

Sosyal medyada geçirilen zamanı kontrol altına almak ve gerçek hayata

odaklanmak, gençlerin üzerindeki baskıyı hafifletebilir. Sosyal medyanın sunduğu

mükemmel gibi gözüken hayatlardan uzaklaşmak ve o hayatlarla kendimizinkini

karşılaştırmamak, hayatımızdan tatminimizi arttırabilir. Günün belirli saatlerinde

telefonunu kapatan ve gerçek hayatta arkadaşlarla vakit geçirmek, daha huzurlu

hissetmenize neden olabilir.

KEREM SABRİ GÖKSEL