Ruh halimizin beslenme düzenimiz üzerine olan etkisine çoğumuz aşinayızdır. Örneğin, üzüldüğümüzde yemek yeme isteğimiz artabilir veya tamamen iştahımız kapanabilir. Mutlu olduğumuzda iştahımız açılıp sevdiğimiz yemekleri yeme k isteyebiliriz. Ruh halimizin beslenmemiz üzerine olan etkisi bilinse de beslenmemizin ruh halimizi nasıl etkilediği, göz ardı edilebilir. Bu blogda beslenmenin ruh halimizi nasıl etkileyebileceği hakkında bahsedilecektir.
Besinler ve Beynin Kimyasal Yapısı:
Yediğimiz besinler, beynimizin kimyasal yapısını etkiler. Bu kimyasal etkileşimler nörotransmiterler aracılığıyla gerçekleşir. Örneğin, bizim davranışlarımız üzerinde önemli etkiye sahip olan bu kimyasallardan biri serotonindir. Serotonin “iyi hissetme” ile doğrudan ilişkilendirilebilir. Serotonindeki artış, insanların mutlu olmasını ve rahatlamasını sağlayabilir hatta anksiyetenin azaltılmasına büyük rol oynar. Beyin ve bağırsak florası arasında kuvvetli bir bağ vardır. Bağırsak florasındaki problemler serotonin ve dopamin gibi psikolojik sağlığımızda büyük etkileri olan nörotransmiterin üretimini azaltabilir. Serotonini üretimini artırmak için çeşitli gıdalardan yararlanabiliriz. Tavuk eti, kırmızı et, balık, yoğurt, yumurta gibi hayvansal kaynaklardan; tam tahıllar, kuruyemişler gibi bitkisel kaynaklardan ve meyvelerden yararlanabiliriz. Beslenmemizdeki yapacağımız ufak değişiklikler, psikolojik sağlığımıza olumlu yönde yansıyabilir.
Beyindeki kimyasal değişiklerin yanı sıra, beslenme alışkanlıklarımız hormonlarımızın düzenlenmesinde de önemli rol oynar ve hormonlarımız düşünce ve davranışlarımızı düzenlerken bize yardımcı olur. Örnek olarak kortizolü ele alalım. Kortizol stres ile doğru orantılıdır. Vücudumuzdaki stres arttığında kortizol de artar. Bu stres psikolojik de fiziksel de olabilir. Normal seviyelerdeki kortizol vücut için faydalı olabilirken, aşırı derecede kortizol anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Yüksek şekerli ve işlenmiş gıdalar kortizol seviyelerini yükseltebilir. Kortizolü kontrol altında tutmak için avokado, ıspanak ve turunçgiller gibi magnezyum, c ve b vitaminleri yüksek olan ürünleri beslenmenize ekleyebilirsiniz.
Beyin ve Bağırsak Florası:
Beyin ve bağırsak florası arasında kuvvetli bir bağ vardır. Bağırsak florasındaki problemler serotonin ve dopamin gibi psikolojik sağlığımızda büyük etkileri olan nörotransmiterin üretimini azaltabilir. Bu nedenle bağırsak problemleri, anksiyete depresyon ve stres gibi psikolojik problemlere yol açabilir. Bağırsak florasını sağlıklı olabilmesi için lifli gıdalar, yoğurt kefir gibi fermante gıdalar ve probiyotikleri beslenmenize ekleyebilirsiniz. Ruh halinizi korumak için bağırsaklarınıza özen gösterebilirsiniz.
Düzenli ve Dengeli Beslenme:
Bu demek değildir ki biz tamamen sağlıklı beslenirsek, herhangi bir psikolojik sorunla karşılaşmayacağız. Fakat, dengeli beslenmek hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak sağlığımızı korumamızda bize yardımcı olur. Dengeli beslenmede dikkat edilmesi gereken çok fazla nokta var gibi gözükse de aklınızda bulundurmanız gereken şeyler aslında basittir. İşlenmiş ve “sağlıksız” olarak atfedilen gıdalardan küçük porsiyonlarda tüketirken, bizim için sağlıklı olan gıdalara yönelmek yeterli olabilir. Düzenli olarak kontrol yaptırarak doktorunuzun yönlendirmesi ile beslenmenize farklı gıdalar ekleyebilirsiniz.
Beslenmenin fiziksel olarak faydası bilinse de psikolojik faydaları göz ardı edilebilir. Düzenli beslenmek, stres seviyenizi düşürür, hayat kalitenizi artırır, stabil bir ruh halini korumamıza ve çevrenize pozitif bir bakış açısı ile yaklaşmanıza yardımcı olabilir.
Comments