OKB’de ERP Tedavisi
- aysapsikolojiveaka
- 26 Mar
- 2 dakikada okunur
Dilimizde takıntılı zorlantı bozukluğu olarak da bilinen obsesif kompulsif bozukluk,
bireylerin zihninde yer alan ve sürekli olarak tekrar eden rahatsız edici düşüncelere sebebiyet
veren psikolojik bir rahatsızlıktır. Tekrar eden bu rahatsızlık verici düşüncelere obsesyon adı
verilmektedir. Kişiler, obsesyonların getirdiği anksiyeteyi azaltmak ve rahatlamak için
zihinsel ya da dışarıdan gözlemlenebilen bazı davranışlar geliştirirler. Bu davranışlara da
kompulsiyon adı verilir. Kişi, takıntılı düşüncelerin getirdiği kaygıyı kontrol altına alma,
engelleme ya da önleme niyeti taşır. (Türkçapar, 2023) . Bazı kişilerde tek tip görülürken bazı
kişilerde birkaç tanesi iç içe görülebilmekte ya da farklı dönemlerde farklı obsesyonlar
seyredilebilmektedir.
Obsesyonlar mükemmellik, kesinlik ve kontrol duygularının etkisi altında oluşur.
Kompulsiyonlar ise bu duyguları sağlamak için belli başlı davranış veya ritüellerin
gerçekleştirilmesi ile sürdürülür. Bu sayede yaşanan tatmin hissi, kişiye kısa süreli bir
rahatlama sağlayabilse de bir sonraki seferde daha aç ve istikrarlı bir şekilde tekrar dönecektir.
OKB tedavisi için günümüzde en çok tercih edilen ve sonuç alınan yöntem ilaç
tedavisi ve psikoterapinin birlikte kullanılmasıdır. İlaç tedavisinde en çok seçici serotonin
geri-alım inhibitörleri (SSRI) olarak adlandırılan antidepresanlar tercih edilmektedir.
Psikoterapi kısmında ise en çok bilişsel davranışçı terapi tercih edilmektedir. (Hyman &
Pedrick, 2020) BDT, kişinin davranışlarının arkasında yer alan inançları ve bilişsel
çarpıtmalarını değiştirerek kişinin davranışları üzerinde etkili olmalarını sağlamak amacı
güdülenmektedir. OKB’de BDT tedavisinin altın anahtarı ise üstüne gitme ve tepki önleme
olarak bilinen ERP (Exposure and Respond Prevention) müdahalesidir. Ancak ERP
müdahalesinden önce kişinin sahip olduğu yanlış inançlarının bir uzman tarafından
değerlendirilmesi ve bu inançların faydasız olduğunun kişi tarafından benimsenmesin
sağlanması oldukça önemlidir.
ERP, kişinin eğer kaygı yaratan nesne/durumların üstüne giderse korkuları ile
yüzleşebileceği ve bu şekilde korkularının yersiz olduğunu keşfedeceği prensibi ile çalışır.
(Hyman & Pedrick, 2020) Bunun için öncelikle kişinin davranışları hakkında içgörü
kazanması hedeflenmekte ve daha sonra da kompulsiyonlarından vazgeçmeyi öğrenmesi
beklenmektedir. (How Exposure and Response Prevention (ERP) Therapy Addresses OCD in
Young Adults, 2024)
Korkulan durumlar ile kontrollü ortamda bilerek ve sık sık karşı kalmaya üstüne gitme denilir. Kaygıyı engelleyen kompulsiyonların da engellenmesi sonucu kişi kaygısı ile baş başa kalır ve bu şekilde beyin doğal yoldan tetikleyici duruma alışmayı mümkün kılma fırsatı elde eder. Bu da müdahalenin tepki önleme kısmını oluşturur.
Obsesyonların yarattığı kaygı ile kompulsiyonlar olmadan başa çıkma ilk başta yoğun
bir kaygı hissine sebep olabilir. Ancak bunun kısa süreceğinin garantisini verebiliriz, kaygının
artması çok yakında söneceğine dair önemli bir işarettir.
Kişi, bir uzman yönlendirmesi altında ERP müdahalelerini tekrar eder ve bu şekilde
kaygılarına karşı duyarsızlaşır. Kaygının azaldığı yerde ise obsesif düşünceler yavaşça yok
olmaya başlar. Çünkü obsesif düşünceler, kişinin kaygısından beslenir ve kaygı arttıkça
obsesyonlar da tekrarlama eğilimindedir.
Tedavide en önemli ve asıl adım ise, kişinin devamlı bir rahatsızlık içinde
bulunduğunu kabul etmesi ve destek almaya karar vermesidir.
Unutmayın, kişiler obsesyonlarından ibaret değildir ve kompulsiyonlarıyla yaşamak
zorunda değildir. Bunu fark etmek ise kişinin tedavi yolculuğunda çok büyük bir adım atması
demektir.
‘‘ Bir acıdan yalnızca onu tamamen yaşayarak kurtulabiliriz. ’’ -Marcel Proust
Hande Mert
👏